 |
|
 |
|
HASTALAR YATAKTA, MİSAFİRLER YEMEKTE...
|
Erzurum’daki Palandöken Devlet Hastanesi’nde ziyaretçilerin rahatlığı ve vurdumduymazlığı doktorları dehşete düşürüyor. Tüm uyarılara karşın hastaneye gizlice yiyecek getiren ziyaretçiler, termoslardan bardaklarına çay dolduruyor, bir taraftan sohbet ederken, diğer taraftan da kahvaltı ediyorlar.
Hastanın sağlığını dikkate almayan ziyaretçilerin hastane odalarını piknik yerine çevirdiğini anımsatan Palandöken Devlet Hastanesi Başhekimi Recep Almacı, bazı ziyaretçilerin mide kanaması geçiren hastaya, ‘Can boğazdan gelir’ özdeyişinden yola çıkarak tıka basa yemek yedirmeye çalıştığını söyledi.
Başhekim Almacı, hastayı kısa süreli ziyaret etmenin, çiçek veya kitap göndermenin yararlı olduğuna dikkati çekerek, “Yasak olmasına rağmen ziyaretçiler, hastane güvenlik çemberini bir şekilde atlatıp hastanın odasına giriyor. Bu da yetmiyormuş gibi yanında getirdikleri yiyecekleri yer sofrası kurup, hasta ile birlikte piknik yaparcasına yiyorlar.
Yemeyen hastaya da zorla yedirmeye çalışıyor. Hatta bir keresinde mide kanaması geçiren oğluna bir annenin döner yedirmeye çalıştığını gördüm ve ne yaptığımı sorduğumda bana, ‘Oğlumu açlıktan öldüreceksiniz. Bir deri bir kemik kalmış. Yesin de biraz can gelsin’ dedi. Ziyareçilerin hasta odalarında kurdukları sofrada, sağlığını düşünerek yemeyen hastalar onların yemesi bitene kadar nefis mücadelesi veriyor” diye konuştu.
Başhekim Recep Almacı, hastane güvenliğinin yaptığı denetimlerde ziyaretçilerin hastaneye en çok döner, lahmacun, pide kebap, ve çiğ köfte getirdiklerinin belirlendiğini bildirdi. Başhekim Almacı, “Bu yiyecekler iyi olacak hastayı komaya bile sokar. Hastaya vermeseler bile oturup kendileri yanında yiyor. Bu yüzden hastanedeki lahmacun kokusu hiç kaybolmuyor” dedi.
Öte yandan, hasta odasında yemekli ziyaret yaparken yakalananlar ise “Hastanın ilacı, sevdiklerini yanında görmektir. Ayrıca burada yapılan sohbetli yemek ya da kahvaltının hastamızı biraz olsun hastane psikolojisinden uzaklaştıracağını düşünüyoruz” diye konuştu. |
|
|
|
| |
|
|
 |
|
